Zülfikar Doğan: 'Muhalefetin yeni-demokratik anayasa korkaklığı Erdoğan’a yarıyor'

Share:

Listens: 0

Ankara Rüzgarı

Miscellaneous


Türkiye gündemini değerlendiren Zülfikar Doğan, bu haftanın en önemli konusunun 19 Kasım’da yapılacak Merkez Bankası-Para Politikası Kurulu (PPK) olduğunu belirterek alınacak kararın hem yeni MB Başkanı Naci Ağbal hem de iç ve dış piyasaların beklentileri açısından kritik bir sınav olacağını söyledi.Beklentilerin en az 450-500 baz puanlık bir politika faizi artışı olarak ağırlık kazandığını kaydeden Doğan; “Bu düzeydeki bir artışla aslında MB’nin halen dolaylı olarak uyguladığı yüzde 15’lik fonlama faizi resmi faiz haline gelmiş olacak. Sonrasında da faiz artışlarının sürdürülmesi ve enflasyon karşısında pozitif faizin hayata geçirilmesi beklentisi ön planda. Tabii faiz sebep enflasyon netice tezini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni atadığı başkana faiz artışı için onay verirse bu beklentiler gerçekleşecek. Burada da iki handikap var; birincisi yeni MB başkanı bağımsız karar alabilme, bankanın bağımsızlığını piyasalara gösterme imkanına sahip olabilecek mi? Erdoğan buna ne kadar izin verecek. İkincisi ise olası yüksek oranlı bir faiz artışına Erdoğan’ın onay verip sessiz kalması bugüne kadar savunduğu tezi ve dolayısıyla kendi kendisini inkâr anlamına gelecek” yorumunu yaptı.Cumhurbaşkanının bunu gördüğü için geçen hafta AKP grup toplantısında bir eksen değişikliği mesajı vererek ‘ekonomide yeni dönem’ söylemiyle kamuoyunu hazırlamaya çalıştığını kaydeden Doğan, Erdoğan’ın gerek ekonomide gerekse demokrasi, hukuk devleti, özgürlüklerin genişletilmesi vaatlerinin ise inandırıcı bulunmadığını konjonktürel bir makyaj değişikliği olarak değerlendirildiğini vurguladı. Muhalefet partilerinin 18 yıldır bu konuda adım atmayan Erdoğan’ın şimdi yeni bir dönem ve her alanda reform vaadiyle ortaya çıkmasının ardında her alanda çok sıkışmış durumda olmasının yattığı yorumlarının siyasi kulislerde öne çıktığını belirten Doğan, Erdoğan’ın geçmiş dönemlerde benzer söylemler ve ardından icraattaki tam tersi uygulamalarının inandırıcılık ve samimiyet sorgulamasını beraberinde getirdiğini ifade etti.Muhalefet cephesinde partiden ihracı istenen İYİ Parti’li Ümit Özdağ’ın ortaya attığı yeni anayasa taslağı tartışmalarına değinen Doğan, “Ümit Özdağ, 2018 yılında CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin yeni bir anayasa taslağı üzerinde ortak çalışma yürüttüğünü öne sürüyor. Buradan da partisini ve genel başkan Akşener’i HDP ile bir araya gelmekle itham ediyor. CHP, HDP, İYİ Parti Özdağ’ı yalanladı. Özdağ ise ısrarlı. Akşener, Kılıçdaroğlu da bugün yine böyle bir çalışma yok dedi. Aslında muhalefetin bir araya gelip yeni, demokratik bir anayasa üzerinde çalışıyor olmasının nesi yanlış anlamak güç. Neden korkup, inkâr yarışına giriyorlar bunu da anlamak çok zor. Anlaşılan hem CHP hem de İYİ Parti açısından sorun HDP ile birlikte görünme ya da anılma. Ama Erdoğan çıkıp hukuk, demokrasi, reform derken muhalefet adeta suçlu gibi biz böyle bir şey yapmadık savunmasına geçiyor. Oysa çıkıp böyle bir çalışma olmasa da hemen bir araya geliyoruz, başlıyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin anayasasını hazırlıyoruz deseler ne kaybederler. Aksine gündemi Erdoğan’ın elinden alırlar. O yüzden anketlerde Erdoğan eriyor ama muhalefet de yerinde sayıyor. Çünkü bu ürkeklik, korkaklık ile topluma güven veremiyor.” diye konuştu.